Sabah Saat: 05.30’da GİRNE BULVARI (Acenta Önü), 05.45 ’de MAVİŞEHİR (Ege Park AVM Önü), 06.00’da BOSTANLI (İskele Önü Durakları), 06.10 ’de YUNUSLAR (Karşıyaka Yunuslar Önü), 06.20’da KARŞIYAKA (Anıt Önü), 06.45 ’de LOZAN (Atatürk Lisesi Önü), 07.00 ’da ÜÇYOL (Şehirlerarası Otobüs Ofisleri Önü)’den yolcularımızı aldıktan sonra Muğla ‘ya doğru hareket ediyoruz. Yolumuz üzerindeki tesiste (ekstra) olarak alacağımız kahvaltı molası sonrası, sevilen dizi film “Güzel Köylü” ‘ün çekimlerinin de yapıldığı köylerden birisi olan BOZÜYÜK ’e gidiyoruz. Sokaklarında geziyor, evlerini görüyor ve anlarımızı fotoğraflarımızda ölümsüzleştirirken, PINARBAŞI ’nın güzelliğine hayran kalıyoruz.  Bir filmin hikayesinde verdiğimiz bu kısa molanın ardından tekrar yola çıkıyor ve GÖKOVA KÖRFEZİ ’ne ulaşıyoruz. SAKAR TEPE ’den Gökova Körfezi’nin o muhteşem görüntüsünü hafızalarımıza kaydettikten sonra, AKYAKA ’ya inerek, Azmak kenarında keyifli bir öğle yemeği alıyoruz. Daha sonra doğal bir akvaryumu andıran Azmak’ta ağaçlar ve sazlıklar arasından tekne ile süzülerek keyifli bir tur yapıyoruz. Son olarak Ağa Han mimarlık ödülü alan Ula ’lı Ressam ve Sanatçı Nail ÇAKIRHAN ’ın Akyaka’ya yansıttığı eserlerini gördükten sonra yönümüzü, Dünyanın İncisi MARMARİS ’e çeviriyoruz. KEÇİ, YILDIZ ve BEDİR ADALARI ’nın güzelliklerinin eşlik ettiği körfezin o güzel manzarasına “Merhaba!” diyerek hatıra karelerimizi aldıktan sonra suları ile ünlü İÇMELER solumuzda bırakarak HİSARÖNÜ KÖRFEZİ ’ne ulaşıyoruz. Karadan yapacağımız mavi turumuzla ülkemizin güzelliklerine bir kez daha aşık olurken, KIZKUMU ’ndaki güzel prenses ve balıkçının aşkına yelken açıyoruz. “Acaba böyle bir efsane yaşanmış mıdır?” diye düşünürken, kendimizi yıllara meydan okuyan asırlık çınarın altında buluveriyoruz. BAYIR KÖYÜ ‘nün sıcacık ortamında çaylarımızı içiyor ve köyün o mis gibi çam kokan havasını içimize çekiyoruz. Ardından bir yanımızda Ege Denizi, diğer yanımızda Akdeniz yarımadaya olan yolculuğumuza başlıyoruz. Ünlü Coğrafyacı Strabon “Tanrı, çok sevdiği kulunun uzun ömürlü olmasını isterse, Datça’ya gönderir” deyişinin üzerinden yıllar geçse de güzelliğini, İNSANOĞLU ’na rağmen koruyan yarımadanın doğası karşısında bizler de büyüleniyoruz. Zahmetli yollarından yol alırken bir başka Ünlü, Şair Can Yücel’e de hak vermeden geçemiyoruz.  “Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava!” ve “İyi ki gelmişiz!” diyerek yarımadanın ünlü noktalarından Taşlık Plajını yamacındaki otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, ESKİ DATÇA ’ya ulaşıyor ve “Mekanım Datça olsun!..” diyen ünlü şairimiz Can Yücel’in evini görüyoruz. Taş evlerini, sokaklarını dolaştığımız Eski Datça’dan sonra DATÇA BAĞ EVİ ’ne misafir oluyoruz. Antik dönemde şaraplarıyla ünlü Datça’nın, geçmişten gelen birikimlerinin sonucu bağcılık ve şarap kültürünü yakından tanıma fırsatı yakalıyoruz. Daha sonra eski adıyla ELAKİ şimdiki ismiyle REŞADİYE ’ye gidiyoruz. Sivil mimarinin en güzel örnekleri, zeytinleri, begonvilleri, bademleri, kahvehanesindeki yaşlıları ile küçük ama şirin köy ziyaretimiz sonrası KIZLAN DEĞİRMENLERİ ’ne gidiyoruz. Günümüzde işlevini yitirse de, gelenlere eskiyi hatırlatacak kadar heybetli duran değirmendeki molamızın ardından sıra DATÇA MERKEZ ’e geliyor. Kullanacağımız serbest zaman içerisinde dileyen misafirlerimiz deniz kenarında kahvelerini yudumlayabilir, dileyen misafirlerimiz de alışverişlerini yapabilirler. Ardından otelimize dönüyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz. Konaklama otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, Marmaris’e dönerek, sahilde marinaya doğru kısa bir yürüyüş yapıyoruz. Sonrasında sığla ağaçlarının renk kattığı; şurada “bir minik “köy” ceğiz varmış!” dedirtecek kadar şirin, KÖYCEĞİZ ’de gölün kenarında kısa bir kahve molası veriyoruz. Sonraki noktamız; Muğla’nın gizli cenneti YUVARLAK ÇAY oluyor. Sandras Dağları’nın kar sularının getirdiği serinliği ile doğanın tüm güzelliklerini sunduğu bu vadide, tertemiz havası ile adeta büyüleniyoruz. Belki de çocukluk yıllarımızın özlemi ile çayın üzerindeki salıncakta sallanarak, hoşça vakit geçirdiğimiz bu doğa harikası mekandan ayrılarak, son noktamız olan DALYAN ‘a ulaşıyoruz. Dileyen konuklarımızla tekne turu (ekstra) yaparak doğanın sunduklarını keyifle izlemeye devam ediyoruz. Dev kaplumbağa Caretta Caretta ’ların yumurtalarını bırakmalarıyla dünyaca ünlü İZTUZU PLAJI ’na gidiyoruz. Hem tatlı hem tuzlu su, KAUNOS ANTİK KENTİ ’nin zamana meydan okuyan duruşu, kaya mezarlarının asırlar öncesinden gelen mistik görüntüsüne şahitlik ederek, labirenti andıran kanallardaki gezimizin ardından, ayrılarak, İZMİR ’e doğru yola çıkıyoruz. Her güzel filmin sonu olduğu gibi turunda sonuna gelirken, yolumuz üzerinde ÇİNE ’de yemek molası veriyor ve yolumuza devam ediyoruz. Bir başka GENÇAYSTAR organizasyonunda buluşmak dileği ile vedalaşıyoruz.